14 Ağustos 2009 Cuma

Hamilelikte ve Lohusalıkta yaşanan Depresyonlar üzerine sıkça sorulan sorular ve yanıtlar

Soru: Depresyon nedir?
Yanıt: Depresyon bir kaç gün üzgün hissetmekten çok daha fazla bir şeydir. Beyin ile ilgili ciddi bir hastalıktır. Depresyondayken, üzüntü, endişe, veya “boş” hissediş yok olup gitmez ve günbegün günlük yaşam rutinine karışır. Bu hisler ortadan şiddetliye doğru değişkenlik gösterir. İyi haber ise depresyondaki insanların çoğunun tedavi ile daha iyi hissedebildiğidir.

S: Hamilelikten sonra depresyon görülme oranı ne sıklıktadır?
Y: Hem hamilelikte hem de hamilelik sonrası depresyon yaygın bir problemdir. Hamile kadınların ve yeni annelerin % 13’ü depresyon geçirir.

S: Depresyonda olduğumu nasıl anlarım?
Y: Hamileyken ya da bebeğiniz doğduktan sonra depresyona girebilr ama bunu farketmeyebilirsiniz. Hamilelik sırasında ve sonrasında oluşan bazı normal değişimler depresyona benzeyen semptomlara neden olabilir. Fakat aşağıdaki semptomlardan bazılarını iki haftadan fazla yaşadıysanız doktorunuzu arayın:

· Huzursuz veya huysuz hissediyorsanız
· Üzgün, umutsuz ve bunalmış hissediyorsanız
· Sıklıkla ağlıyorsanız
· Enerji veya motivasyonunuz yoksa
· Çok veya az yiyorsanız
· Çok veya az uyuyorsanız
· Odaklanma ve karar vermede sorunlar yaşıyorsanız
· Hafıza problemleriniz varsa
· Değersiz ve suçlu hissediyorsanız
· Eskiden sizi eğlendiren aktivitelerden zevk almıyor veya onlara ilgi duymuyorsanız
· Ailenizden ve arkadaşlarınızdan uzak duruyorsanız
· Bitmek bilmeyen başağrısı, ağrılar, acılar veya mide problemleri yaşıyorsanız

Doktorunuz semptomların depresyondan ya da bir başka nedenden kaynaklandığını anlayabilir.

Eğer bebeğinize veya kendinize zarar vereceğinize dair düşünceleriniz varsa doktorunuzu veya acil’i arayın.

S: Depresyona neler neden olur? Doğumsonrası depresyonu nedir?
Y: Tek bir yanıttan ziyade etkenler kombinasyonunun neticesinde depresyon oluştuğu söylenebilir:
· Depresyon genetik bir mental hastalıktır. Ailesinde depresyon geçmişi bulunan kadınların depresyona girme ihtimali daha fazladır.
· Beyin kimyasında veya yapısında olan bir değişimin depresyonda büyük bir rol oynadığı düşünülmektedir.
· Sevilen birinin ölümü, aileden yaşlı birinin bakımı, taciz, fakirlik gibi stres oranı yüksek olaylar depresyonu tetikleyebilir.
· Kadınlara özgü hormonal faktörler kimi kadınlarda depresyona neden olabilir. Bu hormonların beyin kimyasını, duyguları ve ruh halini direkt olarak etkilediğini bilmekteyiz. Ayrıca kadınların ergenlik, hamilelik süresi ve sonrasında, menapoz başlangıcında gibi hayatlarının belirli dönemlerinde daha çok depresyon riski taşımakta olduğunu da bilmekteyiz. Kimi kadınlar adet dönemleri öncesinde de depresif semptomlar gösterebilmektedir.
· Doğum yaptıktan sonra yaşanan depresyona lohusa depresyonu (postpartum depression) denir. Buna hormonal değişiklikler neden olabilir. Hamileyken östrojen gibi, progesteron gibi kadın hormonları seviyeniz oldukça yükselir. Doğumdan sonraki ilk 24 saatte hormon seviyeleriniz çok hızlı bir şekilde normale döner. Araştırmacılar bu hızlı değişimin depresyona neden olduğunu düşünmektedir. Bu durum adet öncesi hormon değişikliklerinin kadınların ruh halinde yarattığı değişikliklere az çok benzemektedir.
· Tiroid hormonu seviyesi de doğumdan sonra hızla düşebilir. Tiroid boyundaki küçük bir bezdir ve görevi bedeninizin gıdalardan aldığı enerjiyi depolamak ve kullanmaktır. Düşük tiroid hormonu depresyon semptomlarına neden olabilir. Basit bir kan testi durumunuza tiroidin neden olup olmadığını söyleyebilir. Eğer sorun buysa doktorunuz tiroid hormonu düzenleyici bir ilaç verecektir.
· Lohusa depresyonunda başka faktörler de etken olabilir:
o Doğum sonrası yorgunluk
o Uykusuzluktan veya az uyuyabilmekten yorgunluk
o Yeni bir bebekten bunalmış olmaktan
o İyi bir anne olup olamayacağınıza dair kuşkularınızdan
o İş ve ev rutininizdeki değişikliğin yarattığı stresten
o Mükemmel bir anne olacağınıza dair gerçekçi olmayan bir ihtiyaçtan
o Anne olmadan önceki kimliğinizin kaybından
o Daha az çekici olmaktan
o Boş zaman azlığından


S: Kimi kadınlar hamilelikte ve hamilelik sonrasında başka kadınlara nazaran daha çok depresyon riski taşır mı?
Y: Kimi faktörler bu riski arttırır :
· Depresyon veya bir başka zihinsel hastalığa dair kişisel geçmiş
· Depresyon veya bir başka zihinsel hastalığa dair ailesel geçmiş
· Aile veya arkadaş desteği yokluğu
· Bir önceki doğum veya hamilelikle ilgili problemler
· Evlilik veya para sorunları
· Stresli olaylar
· Genç yaş
· Madde bağımlılığı

Hamilelikleri sırasında depresyon geçiren kadınlar lohusa depresyonu konusunda daha çok risk taşırlar.

Eğer (hamile kalmadan önce) depresyon için ilaç kullanıyorsanız hamile kaldığınızda ilacı kesmek depresyonun geri gelmesine neden olur. Reçeteli ilacınız kesmeden önce doktorunuzla konuşun. İhtiyacınız olan ilacı kullanmayı bırakmak size veya bebeğinize zarar verebilir.

S: Bebek hüznü”, “Lohusa Depresyonu” ve “Doğum Sonrası Psikoz” arasındaki farklar nelerdir?
Y: bir çok kadın doğum sonrasında bebek hüznü yaşayabilir. Eğer bebek hüznüne sahipseniz:
· Ruh hali değişimleri
· Üzgün, endişeli ve bıkmış hissetme
· Ağlama krizleri
· İştahsızlık
· Uykusuzluk
Yaşayabilirsiniz.


Bebek Hüznü bir kaç gün veya bir hafta içinde geçer. Semptomlar çok şiddetli değildir ve ilaca gerek olmaz.

Oysa Lohusa Depresyonunun semptomları çok daha uzun sürer şiddetli olur.
Lohusa Depresyonu doğum sonrasındaki yıl içinde her hangi bir zamanda başlayabilir. Eğer Lohusa Depresyonunuz varsa yukarıdaki semptomlardan herhangi birine sahip olabilirsiniz. Semptomlar aynı zamanda şunları da içerebilir:
· Bebeğe zarar verme düşünceleri
· Kendine zarar verme düşünceleri
· Bebeğe ilgi duymama

Lohusa Depresyonu bir doktor tarafından tedavi edilmelidir.
Doğum sonrası psikozu ise nadirdir. Her 1000 doğumdan 1 ile 4 annede bir rastlanır. Genelde doğumdan sonraki ilk 2 hafta içinde başgösterir. Manik depresif bozukluk veya şizofreni gibi herhangi bir mental problem yaşayanlar doğum sonrası psikozu için daha çok risk taşırlar.
Semptomlar şöyle olabilir:
· Varolamayan şeyleri görmek (gördüğünü iddia etmek)
· Kafa karışıklığı
· Hızlı ruh hali değişimleri
· Bebeğe veya kendine zarar vermeye çalışmak

S: eğer hamilelikte veya doğum sonrası depresyonu semptomları gösteriyorsam ne yapmalıyım?
Eğer şunlar oluyorsa doktorunuzu arayın:
· İki hafta içinde bebek hüznünüz bitmezse
· Depresyon semptomları gün geçtikçe yoğunlaşıyorsa
· Depresyon belirtileri doğumu takip eden herhangi bir ayda (zamanda) başladıysa
· Evde veya işte görevlerinizi yerine getirmek zorlaştıysa
· Kendinize ya da bebeğinize bakamaz hale geldiyseniz
· Kendinize ya da bebeğinize zarar vereceğinize dair düşünceleriniz (korkularınız) varsa
Doktorunuz depresyonunuzu test etmek için size sorular sorabilir. Doktorunuz sizi bir ruh doktoruna da yönlendirebilir.

Kimi kadınlar semptomlardan kimseye bahsetmez. Kendilerini kötü hisseder, mutlu olmaları gerekirken depresyonda oldukları için utanç ve suçluluk duyarlar. Uygunsuz ebeveyn olarak görünmekten korkarlar.
Her kadın hamilelik sırasında veya sonrasında depresyona girebilir. Bu sizin kötü veya uyumsuz bir anne olduğunuz anlamına gelmez. Siz ve bebeğiniz buna katlanmak zorunda değilsiniz. Bu, yardım görebileceğiniz bir konudur.
Bazı öneriler:
Olabildiğince çok dinlenin. Bebek uyurken siz de uyuyun.
Mükemmel olmaya çabalamayın
Eşinizden ailenizden ve arkadaşlarınızdan yardım isteyin
Dışarı çıkmak için zaman yaratın, arkadaşlarınızı ziyaret edin, eşinizle daha çok vakit geçirin
Duygularınızı eşiniz, dostlarını ve ailenizle paylaşın
Diğer annelerle konuşun, onların tecrübelerinden öğrenecekleriniz var
Bir destek grubuna katılın
Hamilelik sırasında veya hamilelikten sonra büyük hayatsal değişimler gerçekleştirmeyin. Bu gibi durumlar istenmeyen streslere yol açar. Bazen büyük değişimlerden kaçınılmalıdır.

S: Depresyon nasıl tedavi edilir?
Y: Depresyon tedavisi için kullanılan 2 en yaygın yöntem şöyledir:
Konuşma terapisi: Bu yöntemde bir terapist, psikolog veya bir sosyal çalışan ile depresyonun size hissettirdiklerini, yaşattıklarını ve düşündürdüklerini değiştirmeyi öğrenmek adına görüşmeler yapılır.

İlaç tedavisi : Doktorunuz size bir antidepresan ilaç yazabilir. Bu ilaçlar depresyonun semptomlarının azalmasına yardımcı olur.

Bu tedavi metotları tek başına ya da her ikisi birden olacak şekilde kullanılabilir. Eğer depresyondaysanız, depresyonunuz bebeğinizi de etkileyebilir. Tedavi olmak hem sizin için hem de bebeğinizi için önemlidir. Doktorunuzla hamileyken ya da emzirirken ilaç almanın faydaları ve yan etkileri üzerine konuşun.

S: Eğer depresyon tedavi edilmezse ne olur?
Y: Tedavi edilmemiş depresyon size veya bebeğinize zarar verebilir. Depresyondaki kimi kadınlar hamilelikleri süresince kendilerine bakmakta bile zorlanırlar. Bu durumda:
· Az yerler
· Yeterince kilo almazlar
· Uyku sorunları yaşarlar
· Hamilelik doktor ziyeretlerini aksatırlar
· Almaları gereken ilaçları (vitamin vs) alamazlar
· Tütün, alkol veya yasadışı ilaçlar gibi zararlı maddeler kullanırlar.
Hamilelik sırasındaki depresyon şu riskleri arttırabilir:
· Hamilelik veya doğum sırasında problemler
· Düşük doğum ağırlığı ile doğan bebekler
· Erken doğum
Tedavi edilmemiş lohusa depresyonu ise annelik etme becerilerinizi etkileyebilir.
· Enerji problemleriniz olur
· Odaklanma sorunları yaşarsınız
· Huysuzluk yaşarsınız
· Çocuklarınızın ihtiyaçlarını karşılayamaz olursunuz
Sonuç olarak suçlu hisseder ve anne olarak kendinize olan güveninizi yitirirsiniz. Bu duygular depresyonunuzun artmasına neden olur.
Araştırmacılar lohusa depresyonunun bebekleri de etkilediğine inanıyor. Bu sorun’un bebeklerde :
Dil gelişimi geriliği
Anne bebek bağlılığı problemleri
Davranış problemleri
Aşırı ağlama gibi sorunlar yarattığı düşünülüyor.
Depresyondayken eşinizin ya da bir başka kişinin bebekle ilgilenmesi sorunu azaltabilir.
Tüm çocuklar sağlıklı bir anneye sahip olma şansını hakeder. Ve tüm anneler hayatlarının ve çocuklarının tadını çıkarma şansını hakeder. Hamileliğiniz esnasında veya doğumdan sonra depresyonda hissederseniz bu duruma tek başınıza katlanmayın. Lütfen sevdiğiniz birine durumunuzu anlatın ve doktorunuzu hemen arayın.



Çeviren: Binnur Akhun Önen

Hiç yorum yok:

Blog Arşivi